BEN ÇOCUKKEN
Anneliği, ablalığı ,kız evladı olma duygusunu hissettiğimde 8 yaşındaydım. Annem babam ayrılmış,benim velayetim babamda olduğu için babamla kalmıştım.Yaşıtlarım sokakta oynarken ,bana her zaman evde olmam gerektiği düşündürüldü.
Küçücük bedenim ve beynim ev işi ev kızı olarak programlanmaya başlamıştı bile.Küçücük ellerimle sebze yıkamaya çalışır, komşu teyzelere fasulye vs. nasıl yapılır diye sorar, evde onu uygulamaya çalışırdım. Aslında ne bedenim ne minik ellerimin gücü yeterdi bu gayretime , aradada ip bulduğumda çiviyi şiş yapar örgü örermiş gibi yapardım , rahatladırdı beni.... O yaşta elişi diye güzel bir hobi oluşmuştu benliğimde.
Biraz daha büyümüştüm çünkü ilkokul bitmişti artık tamamen bir ev kızı olmuştum … Benim en güzel yapabileciğim iş artık ev işiydi.Yaşıtlarım okula giderken ben onları imrenerek izler, birgün bende o formayı giyip okula gitmenin hayalini kurardım. Bu hayalimi hiçbir zaman kaybetmedim. Belki forma giyemem ama hala okula gidebilirim……
Ben çocukluktan ev kızlığına terfi etmiştim.Çamaşır, bulaşık, yemek, ütü, sil süpür gibi büyüyen bir sorumluluklarım olmuştu. Bunları yaparken de hayatımda beni mutlu eden bir şeyler olmalıydı ve bulmuştum. Eşyaların yerini değiştirmek , büfeyi al karşıkı duvara koy, konsolu al başka köşeye koy koltukların yerini değiştir ,masa orada olmamış al başka yere koy ,geç karşısına bak ı ıh böyle olmamış haydi eski yerine getir…..diğer bir gün yatak odası bakar sana, "bende sıkıldım ,değiştir beni de" der gibi bu sefer sırtlanırsın koca dolabı taşırsın omuzunla ayağınla bacağın ile ite ite bir duvardan diğer duvara.. Olduysa istediğin gibi ne ala. Geçer karşısına gurur ile bakarsın mutlu olursun. Eşyaların yerini değiştirmiş olmak seni bir müddet mutlu eder, terapi görmüş gibi olursun .
Bir yandan elişi merakım devam ederdi. Saklambaç'ın verdiği ilave modeller, kalıplar ile harıl harıl örgüler bereler örerdim . Burdalardan kalıplar ile dikiş de dikmeye başlamıştım. E daha ne olsun tam bir evkızıyım ben……
Ev hanımlığına terfi ettim, yıl 1977.
Artık evli barklı bir ev hanımıydım. Rütbem biraz daha yükselmişti. Çocukluğumdakinden farklı sorumluluklarda eklenmişti kıdemli hayatıma. Boşverdiğim şeyleri boşveremiyordum artık.
Günlerim ev işleri ve elişleri ile geçiyordu .Eşyaların yerini değiştirmek mi ? Aaa, o benim bırakamadığım hobim olduğu için aynen devamdı .
Ev hanımlığından ANNELİĞE terfi …
Ben hem ev hanımı hem anneydim artık iki tane dünya tatlısı hayatıma güzel anlam katan yavrularım vardı ve hayatım bir başka güzel olmuştu
Ben ev işi elişi ,yemek ,pasta ,börek ,çocuklar derken asla ihmal etmediğim , vazgeçemediğim bir şey vardı ,eşyaların yerini değiştirmek. Koltuğun canı orda devamlı durmaktan sıkılmış olabilir .Gardolap çok uzun zaman orda durdu, mmm mutlaka yeri değişmeli gibi gibi gibi…….
Ve biz sık sık ve il il taşınan bir aileydik
Oturduğumuz bir ilde soba da ilave olmuştu hayatıma .Zevkli yanı olduğu kadar külü, tütmesi ,kömürü, odunu ,taşıması ,dökmesi ile artık zorlanmaya başlamıştı bedenim.Ağrılarım artmış, geceleri uyuyamaz olmuştum. Oysa ben daha 26 yaşındaydım. Ne çabuk yorulmuştu bu beden ????
Çocuklarım küçük ,bana ihtiyaçları var .Ben hasta olmamalıydım. Ev işlerim ,el işlerim ya yerlerini değiştirmem gereken eşyalarım …. artık sağ kolumu kullanamıyor zorladığımda da daha çok ızdırap içersinde oluyordum dr …dr… doktorlar ….derken koyulan teşhisle tedaviyle bir seneye yakın sürede kolum iyleşmişti çok şükür ……Elişi, ev işleri yapmak ,eşyaların yerini değiştirmek gibi benim için zevk olan şeyler çıkmıştı hayatımdan. Peki nasıl vakit geçirecektim? Ben bir ev hanımıydım. Başka bir şey bilmem. Evim ,yuvam,eşyalarım benim hayatım olmuş …. Yıllar yıllar dikkat ederek geçti Kolum toparlandı ve ben kurslara gitmeye başladım. Kurslara gitmekle beraber hayatın sadece ev ve ev işlerinden ibaret olmadığı öğendim. Farklı farklı şeyler öğreniyor, çok mutlu oluyordum. Daha sonraki yıllarda kurs vermeye başladım. Artık eşyalar hangi köşede durursa dursun toz mu alınmamış hiç önemli değil …..Ben bir şeyler yaparken bildiklerimi paylaşmaya başlamıştım. Bundan daha güzel ne olabilirdiki …. artık HOCALIĞA terfi etmiştim
Bir taraftan hocalık yaparken bir taraftan farklı tasarımlar üzerinde çalışıyor, yaptıklarımı satışa sunuyordum. Yani para da kazanmaya başlamıştım ve ben çooook mutluydum …….
Anneanneliğe terfi ...işte terfilerin en harkuladesi...
Dünyalar tatlısı, biricik torunumun doğacağı müjdesi ve doğumuna heyecanla zevkle hazırladığım şekerleri ,kapı süsü vs.... torunum büyürken yuvadan ve anaokulundan ona verilen elişi ödevlerinde ona yardımcı olmam ,özel günlerde ona özel birşeyler yapmak, onun ile oyunlar oynamak anneanneliğin en en keyifli yanıydı.....Yeğenlerimin mutlu günlerinde nikah şekerlerini hazırlayarak ,nişan ,kına için farklı tasarımlar yapıp onların yüzlerindeki mutlu ifade ile mutlu olan bendim ....bir ziyarete gittiğimde kendi yaptığım bir şeyi hediye götürmek bana verdiği haz ile mutlu olanda bendim....
Anneanneliğe terfi ...işte terfilerin en harkuladesi...
Dünyalar tatlısı, biricik torunumun doğacağı müjdesi ve doğumuna heyecanla zevkle hazırladığım şekerleri ,kapı süsü vs.... torunum büyürken yuvadan ve anaokulundan ona verilen elişi ödevlerinde ona yardımcı olmam ,özel günlerde ona özel birşeyler yapmak, onun ile oyunlar oynamak anneanneliğin en en keyifli yanıydı.....Yeğenlerimin mutlu günlerinde nikah şekerlerini hazırlayarak ,nişan ,kına için farklı tasarımlar yapıp onların yüzlerindeki mutlu ifade ile mutlu olan bendim ....bir ziyarete gittiğimde kendi yaptığım bir şeyi hediye götürmek bana verdiği haz ile mutlu olanda bendim....
2012 ekim ayında kolumun ağrısı tekrar nüksedene kadar sürdü bu mutluluğum. Ben son aylarda unutmuştum yıllar önce yaşadığım sıkıntılarımı insan unutur mu ?demeyin. Unuttum işte... Oysaki güzel güzel tasarımlarım , verdiğim kurslar ile geçen güzel bir dünyam vardı ….
Veee şuanda geldiğim nokta…. Omzumdaki DEJENAROSYON , SUBAKROMİAL SUBDELTOİD BURSADA EFFÜZYON TEŞHİSİYLE AYLARDIR SABIR İLE IZDIRAP VE ÜZÜNTÜYLE GEÇEN GÜNLERİM…………….
Terfim nemi oldu??? Kararı siz verin….